MUHAFAZAKÂRLIKTAN MEDENIYET’E: CEMIL MERIÇ

Abstract

Türk düsünce dünyasinda önemli bir yer ve gelenege sahip olan Cemil Meriç’in, gelenek ve modernite arasinda bir bag kurma çabasinin yaninda, muhafazakârliga yakin yönüyle de ele alinmasi gerekmektedir. Meriç’in, gelenegi korumanin yaninda onu dönüstürme çabasi, onu kendine has bir düsünür haline getirmistir. Meriç’e göre gelenekçilerin Bati’ya karsi takindiklari reddiyeci tutumun yerine, Bati’dan kazanilanlarin ‚yerlilesmesi' yada ‚yerlilestirilmesi' daha faydali bir yaklasim olacaktir. Çünkü bu sekilde bizler, Bati’yi anlayacak, elestirecek ve Bati’ya karsi fikir üretebilecek hale gelebiliriz. Meriç’in, geleneklerle alakali olarak ‚yeniden canlandirilmasi' çabasi ise onu diger gelenekçilerden de ayirmaktadir. Muhafaza etmenin yaninda, geleneklerin yeniden canlandirilmasi ve Bati’yi anlamak/anlamlandirmak için bir argüman olarak kullanilmasi daha gerçekçidir. Bu sekilde, düsünsel anlamda gerilemenin de önüne geçilecektir. Düsünsel anlamda gerilemenin önüne geçmek de geleneklerin hem korunmasina hem de ‚yabanciya' karsi mücadele verilmesinde önemli bir toplumsal aygit olarak kullanilmada etkili olacaktir. Yabanciya karsi mücadelede Meriç’in için en önemli kavram ise