İslam sanatı ve estetiğinde hakikat ve mecaz-iki poetik tavır: Necip Fazıl ve Sezai Karakoç
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Her dünya görüşü veya din ortaya çıkışından belli bir süre sonra kendine ait bir estetik algı ve sanat görüşünü de ortaya çıkarır. İslamın ortaya çıkışından sonra da İslam estetiği ve sanatı oluşmaya başlamıştır. Batıda taklit düşüncesini esas alan estetik yapıya karşın İslamda soyutlama fikri estetik yaklaşımın temeli olarak belirmiştir. Süsleme sanatlarında, mimaride ve özellikle edebiyatta soyutlama ve mecaz başat unsur haline gelmiştir. Batılı zihniyetin gerçeği algılayış tarzı ile İslam medeniyetinin gerçeği algılayışı birbirinden çok farklıdır. Bu makalede bu fark, modern dönemin iki Müslüman şairinin şiire yaklaşımları üzerinden gösterilmeye çalışılacaktır.
Every worldview or religion generates its own aesthetic perception and artistic view in a certain period of time following its emergence. Also following the emergence of Islam, Islamic aesthetics and art started to appear. In contrast to the aesthetic structure based on the concept of imitation in the West, the concept of abstraction appeared as the basis of aesthetic approach in Islam. Abstraction and metaphor became dominant components in decorative arts and architecture and particularly in literature. The perception of truth of the western mentality is quite different from that of the Islamic civilization. This difference will be demonstrated in this article through the two contemporary Muslim poets approach to poem.










