Anaerkil Müslüman Toplum: Minangkabaular

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Mus Alparslan University

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Endonezya’nin Sumatra Adasi’nda bulunan Minangkabau toplulugu, dünya üzerindeki en büyük anaerkil toplum olarak dikkat çekmektedir. Nüfusu yaklasik 8 milyon olan bu toplulugun büyük bir kismi Müslümandir. Anaerkil bir toplum yapisinin Islam ile bir arada olabilmesi, ilk bakista çeliskili bir durum gibi görünebilir. Ancak Minangkabau toplulugunun tarihini inceledigimizde, bu iki yapinin nasil bir arada var olabilecegini anlamamiza yardimci olacak pek çok ilginç örnek ve gelisme bulabiliriz. Minangkabau halkinin kökeni, 12. yüzyil ortalarina kadar uzanir. Efsaneye göre, Koto Batu Krali 12. yüzyilda vefat ettiginde geriye üç karisi ve üç küçük oglu kalmistir. Kralin ilk esi Puti Indo Jalitu, çocuklarinin bakimini ve kralligin yönetimini üstlenmis ve bu durum, anaerkil bir toplum düzeninin temellerinin atilmasina yol açmistir. Minangkabau halki baslangiçta animist bir inanca sahipken, zamanla Budizm ve Hinduizm gibi farkli dinler ve kültürlerle de tanismislardir. 15. yüzyilin sonlarina dogru ise, Minangkabau toplumu Islam'i kabul etmeye baslamistir. Islam’a geçis süreciyle birlikte, topluluk daha önceki aliskanliklarindan, Islam’a aykiri olan tavuk dövüsleri, kumar, içki gibi aktivitelerden uzak durmaya baslamistir. Minangkabau kültüründeki en önemli dönüsüm, 19. yüzyil ortalarinda gerçeklesmistir. 1837 yilinda, din alimleri, geleneksel liderler ve yerel akil kisiler bir araya gelerek Minangkabau kültürünü Islam hukukuna dayandirma karari almislardir. Bu dönemde, “Adet/örf seriat üzerine kuruludur, seriat Kur'an üzerine kuruludur” ilkesi benimsenmistir. Minangkabau toplumu, böylece kendisini “sosyal düzeni ve hükümeti peygamberlerin zamanindakiyle ayni olan bir Islam ülkesi” olarak tanimlamaya baslamistir. Bu degisim hem toplumsal yapiyi hem de dini anlayisi etkilemis, Minangkabau halkinin hem geleneksel degerlerini korumasina hem de Islam’a uygun bir yasam biçimi gelistirmelerine olanak saglamistir. Minangkabau toplumu, özellikle soy, evlilik ve miras konularinda belirgin bir anaerkil yapiya sahiptir. Ailede soy anneden geçer ve çocuklar annelerinin soyadini alir. Miras, sadece kiz kardesler arasinda paylastirilir ve kadinlar, aile içindeki mülkiyetin kontrolünü ellerinde bulundururlar. Kadinlar toplumsal törenlerde çok önemli bir rol oynar; dügünler, hasat kutlamalari ve kabile lideri seçimi gibi etkinliklerde liderlik, genellikle kadinlarin elindedir. Aslî Minangkabau kültürüne göre evin reisi, ailedeki erkek degil, kadindir. Aile yapisi, genellikle kadinlar, evli ya da bekar kizlar ve kiz torunlardan olusur. Evlilik söz konusu oldugunda, kadinlar baslik parasi öder ve damat, karisinin evine tasinir. Koca, karisinin evinde misafir gibi yasamaktadir. Minangkabau toplumu, pek çok antropolog ve arastirmaci tarafindan son derece ilgi çekici bulunmustur. Hem dünyanin en büyük anaerkil topluluklarindan biri olarak görülmeleri hem de Islam’i benimsemis olmalari onlari benzersiz kilar. Minangkabau halki, kültürel miraslarini Islam ile harmanlayarak kendi toplumsal yapilarinda önemli bir denge olusturmuslardir. Bu çalisma, Minangkabau’nun anaerkil kültürünü ve bu kültürün Islam ile nasil bir arada var oldugunu inceleyerek, toplumlarin geleneksel ve dini yapilarinin nasil birbirini dönüstürdügünü tartismayi amaçlamaktadir.

The Minangkabau community, located on the island of Sumatra in Indonesia, is the largest matriarchal society in the world. With a population of around 8 million, most of this community is Muslim. The combination of a matriarchal social structure with Islam may initially appear contradictory. However, when examining the history of the Minangkabau people, we can find many interesting examples and developments that help us understand how these two structures coexist. The origins of the Minangkabau people date back to the mid-12th century. According to legend, when King Koto Batu passed away in the 12th century, he left three wives and three young sons behind. The king’s first wife, Puti Indo Jalitu, was responsible for raising the children and governing the kingdom, laying the foundations for a matriarchal society. Initially animist, the Minangkabau people gradually encountered various other religions and cultures, including Buddhism and Hinduism. By the late 15th century, the Minangkabau society began to embrace Islam. As they converted to Islam, the community distanced itself from practices that conflicted with the religion, such as cockfighting, gambling, and alcohol. The most significant transformation in Minangkabau culture occurred in the mid-19th century. In 1837, religious scholars, traditional leaders, and local wise people came together and decided to base Minangkabau culture on Islamic law. During this period, the principle of “Custom is based on Sharia, and Sharia is based on the Quran” was adopted. Consequently, the Minangkabau community began to define itself as “an Islamic country with a social order and government that is the same as that in the time of the prophets.” This shift influenced both the social structure and the religious understanding, allowing the Minangkabau people to preserve their traditional values while adopting a lifestyle aligned with Islamic principles. The Minangkabau community has a distinct matriarchal structure, particularly regarding lineage, marriage, and inheritance. In Minangkabau society, lineage is passed through the mother, and children take their mother’s surname. Inheritance is distributed only among sisters, and women hold control over property within the family. Women play an important role in societal ceremonies; leadership in events such as weddings, harvest celebrations, and the selection of tribal leaders is typically in the hands of women. According to traditional Minangkabau culture, the head of the household is not the man, but the woman. The family structure typically consists of women, married or unmarried daughters, and granddaughters. In marriage, women pay a dowry, and the husband moves into his wife’s home, where he lives as a guest. The Minangkabau community has drawn significant interest from anthropologists and researchers. Regarded as one of the largest matriarchal communities in the world and a Muslim society, they are unique. By blending their cultural heritage with Islam, the Minangkabau people have created a significant balance in their social structure. This study aims to explore the matriarchal culture of the Minangkabau and discuss how this culture coexists with Islam, examining how traditional and religious structures can mutually transform societies.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Religious Studies (Other), Dini Arastirmalar (Diger)

Kaynak

Din ve Bilim - Mus Alparslan Üniversitesi Islami Ilimler Fakültesi Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

7

Sayı

2

Künye

Onay

İnceleme

Ekleyen

Referans Veren