Batı ve Doğu-islam anlatı geleneği farkı: Temsilî dil ile hikaye örneği
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Dil, düşünce biçiminin ve zihniyetin bir yansıması olarak ele alınır. İleti- şimin en az iki kişi şey arasında gerçekleştiği dikkate alındığında dil, bir şeyi yekdiğeri için düşünme konusu haline getiren bir sistem olarak gö- rülür. Bu durumda temsilî anlatımın insanlar için düşünme konusu ha- line getirmeyi düşündüğü konuları insan tecrübesinden bağımsız olarak gerçekleştirdiği görülür. Batı anlatı geleneğinin ise bizzat insan tecrübesi üzerine kurulu bir anlatıyı yeğlediği söylenebilir. Her iki anlatı geleneği arasındaki fark, bu geleneklerin hem hakikatle kurdukları ilişki hem de varlığı nasıl okuduklarıyla ilgilidir. Bu çalışmada Batı anlatı geleneği ile Doğu İslam anlatı geleneği arasındaki fark genel olarak temsilî dil ile hikAye arasındaki fark üzerinden ele alındı.
Language is approached as a reflection of manner of thought and mental- ity. Considering that communication occurs between two persons-things, language is regarded as a system resulting in a matter of thinking a thing for another. In this case, human performs the language on the subjects which the representational expressions contemplate to render as a matter of thought independent from his/her past experiences. However, it may be suggested that western tradition of expression tends to be in favour of an expression based particularly on human experience. The difference between both traditions of expression is relevant both to the relation which these traditions establish with the truth and to how they perceive the being. In this study, the difference between the western tradition of expression and the Eastern Islamic tradition of expression is generally discussed as to the difference between the representational language and storytelling.










